Sınıf Tavrı İlkeleri
Eşitlikçi ve özgürlükçü bir düzenden yanayız.- İnsanlık eşit ve özgür bir dünyaya, sınıfların, sömürünün ve baskının olmadığı bir düzenle ulaşabilir. İnsanlığın özgürlük talebi, eşitlik mücadelesi yükseltilmeden gerçekleştirilemez.
- Sömürü bir insanlık suçudur. Sömürünün kaynağı olan üretim araçlarının özel mülkiyetinin ortadan kaldırılmasından, yani kapitalizmin yıkılmasından ve yerine sosyalizmin kurulmasından yanayız.
- Bugün içinde yaşadığımız çağda emek ve sermaye arasındaki çelişki temel çelişkidir. Bu çelişkinin emek lehine çözülmesi tek gerçek kurtuluştur. Kapitalist sömürüyü hafifletmek adına emek ile sermaye arasındaki işbirliği arayışları yanlıştır ve kapitalizmin sürdürülmesine hizmet eder.
- Sınıflara bölünmüş kapitalist toplumsal düzende eşitlik mümkün değildir.
- Sermaye sınıfının iktidarda bulunduğu bu toplumsal düzende özgürlük yoktur, böyle bir düzende demokrasi ve özgürlük yalnızca sermaye için vardır. Biz işçi ve emekçiler içinse tam bir yalandır. Sermayenin iktidarından emekçiler için baskıdan başka bir şey çıkmaz!
- Emekçilerin kurtuluşu için yeni bir emekçi cumhuriyetinin kurulmasından yanayız. İşçilerin ve emekçilerin eşitlikçi ve özgürlükçü cumhuriyeti sosyalist bir cumhuriyet olmalıdır.
Sınıfın sadece güncel değil tarihsel çıkarlarını savunun bir mücadele hattını savunuyoruz. Bu doğrultuda Sınıf Tavrı Hareketi aşağıdaki ilkeleri benimser;
- İşçi sınıfının birliğini ve ortak mücadelesini savunur, işçi sınıfının ortak tarihsel çıkarları doğrultusunda çalışma yürütür.
- İşçilerin birliğinin, siyasal mücadele, birlik ve sınıf dayanışmayla sağlanabileceğine inanır.
- Sınıfı bölen her türlü ayrıma karşı mücadele eder. Etnik, dinsel, cinsiyetçi, mesleki ve benzeri ayrımların işçi sınıfının ortak mücadelesini bölen ayrımlar olduğunu düşünür, bu tür ayrımlara karşı işçi sınıfını bilinçlendirme faaliyeti yürütür.
- İşçi sınıfının bilinçlenmesinin önündeki engellerden olan gericiliğe ve dinin siyasete ve sendikal anlayışlara alet edilmesine karşı çıkar. Bilimden ve aydınlanmadan yanadır. İnsanların inançlarına saygıyı savunur ancak işçilerin dini inançları üzerinden bölünmesine karşı mücadele eder.
- Her türlü şoven anlayış karşısında, işçilerin birliğini savunur. Ülkemizdeki Kürt sorununun işçi sınıfının iktidarıyla çözüleceğini ve Türk, Kürt vb. başka bütün etnik kökenden gelen işçilerin kardeşliğinin ancak ve ancak sınıf kardeşliği ile mümkün olacağını savunur. Her türlü milliyetçiliğe, ayrımcılığa, ulusal baskı ve sömürüye karşıdır.
- Uluslararası işçi sınıfı dayanışmasını önemser, Türkiye işçi sınıfının uluslar arası sınıf hareketinin bir parçası olduğunu savunur.
- Emperyalizme ve tekellerine karşı ülkenin bağımsızlığını savunur. Başta AB ve ABD olmak üzere emperyalizme karşıdır. Emperyalist merkezlerin ve onların güdümündekilerin dayattığı sendikal anlayışların karşısında bağımsızlık mücadelesi yürütür. Her türlü emperyalist odakla girilen maddi ilişkiye ilkesel karşıdır. Emperyalist kurum, kuruluş, vakıflarla ilişkiye girmez, mücadele eder.
- Bütün emperyalist savaşlara karşı barıştan yanadır.
- Özelleştirmeye ve tekelleşmeye karşı toplumsal çıkarların ve kamuculuğun yanındadır.
- Sermaye sınıfı işbirlikçisi, sömürücü, gerici, ırkçı, düzen partilerini desteklemez. İşçi sınıfının kurtuluşunun kendi eseri olacağını savunur.
- İşçi sınıfının birliği ve ortak mücadelesi için işbirlikçi, gerici, sarı sendikalara karşı mücadele eder. Bu tür sendikaların beslendikleri her tür sendikal anlayışın karşısında sınıf sendikacılığını savunur.
- Sendikal mücadele ile siyasi mücadele arasındaki bağın önemine işaret eder. Sendikaların siyaset yapması önündeki engellere karşıdır. İşçi sınıfının siyasal mücadele ile kurtulacağını savunur.
İşçi ve emekçilerin insanca yaşam koşullarına sahip olmaları temel haklarıdır. Bu doğrultuda Sınıf Tavrı hareketi aşağıdaki talepleri savunur;
- İnsanca bir yaşam için gerekli olan beslenme, barınma, ulaşım, sağlık ve eğitim gibi temel ihtiyaçları ücretsiz olarak karşılanmalıdır.
- Günlük çalışma süresi 6 saat ile sınırlandırılmalıdır. Günlük çalışma süresinin azaltılması istihdamı artırma ve işsizlikle mücadelede etkin bir politika olarak kullanılmalıdır.
- Fazla mesai, hafta sonunda çalışma, öğle tatilinde çalışma gibi uygulamalar durdurulmalıdır.
- Eşit işe eşit ücret ödenmelidir. Aynı işi yapan emekçilerin ücret ve sosyal hakları arasındaki ayrım ortadan kaldırılmalıdır.
- Çalışma özgürlüğü, en temel insan haklarının başında gelmektedir. Bu özgürlüğün gereği olan istihdamın güvence altına alınması kamusal bir sorumluluk olarak düzenlenmelidir.
- Emekçilerin emeklilik hakkını elde edene kadar olan çalışma hakları yasal güvenceye kavuşturulmalıdır. Kıdem ve ihbar tazminatı gibi hakları korunmalıdır.
- Bütün çalışanlar sigortalı olmalıdır. Sigortasız işçi çalıştırmak suç sayılmalı, yaptırımlar ve denetimler artırılmalıdır.
- Güvencesiz çalışma koşullarını yaygınlaştıran her tür esneklik uygulaması
- Emeklilik için yaş kriteri ortadan kaldırılmalıdır. Erkeklerde 5000, kadınlarda 4500 işgünü çalışanlara emeklilik hakkı tanınmalıdır.
- Angarya yasaklanmalıdır.
- Çalışma koşulları toplu sözleşme ile belirlenmelidir. Toplu sözleşme özgürlüğü önündeki her tür yasak ve kısıtlama ortadan kaldırılmalıdır.
- İşçi sağlığı ve iş güvenliği için alınması gereken önlemlere her koşulda eksiksiz uyulmalıdır. Gereken tedbirlerin kapsamı oluşturulurken işkolu ve işin niteliği ile işçinin yaş, cinsiyet, ebeveynlik gibi öznel durumları göz önünde bulundurulmalıdır.
- Sözleşmeli ve geçici istihdam, esnek çalışma, kiralık çalışma gibi uygulamalarla taşeronluk sistemi sona erdirilmelidir.
- İşçi ve emekçilerin çalışma koşulları ve çalışma ortamı insana yaraşır standartlarda olmalıdır.
- 50 ve üzerinde işçi çalıştırılan yerlerde kreş zorunlu olmalı, kadın işçiler için doğum ve süt izinleri eksiksiz ve yasalara uygun olarak kullandırılmalıdır. Ücretli annelik izni 1 yıl olmalı, babalar için de 6 aylık ücretli izin sağlanmalıdır.
- Ücretler, vergi vs. kesintiden sonra insanca yaşam koşullarını sağlayacak seviyede olmalıdır.
- Asgari ücret, işçinin ve ailesinin yoksulluk sınırının üzerinde yaşamasını garanti altına alacak seviyede belirlenmelidir.
- Asgari ücret tespit görüşmeleri demokratik ve kamuoyuna açık olarak yürütülmelidir.
- Asgari ücret tespit kararları, yargı denetimine açık olmalıdır.
- Çocuk işçi çalıştırılması yasaklanmalıdır.
İnsanlık eşit ve özgür bir dünyaya, sömürünün ve baskının olmadığı bir yaşama ancak işçi sınıfının örgütlü gücü ile ulaşabilir. Bu doğrultuda;
- İşçi sınıfının ve sendikal örgütlenmenin önündeki bütün yasal/fiili engeller kaldırılmalıdır.
- Sendikal örgütlenmenin önündeki işkolu, işyeri gibi her tür baraj kaldırılmalıdır.
- Sendika seçme özgürlüğü teminat altına alınmalıdır. Sendikaların toplu sözleşme yapmak için işyerlerindeki çoğunluk tespitinde, bakanlık onayı değil, işyerlerinde gizli oy açık sayım yoluyla yapılacak referandum belirleyici olmalıdır.
- Sendikal örgütlenme ve toplu iş sözleşmesi hakkının olmazsa olmaz ön koşulu, grev hakkının özgürce kullanılabilmesidir. Her türlü grev yasağı kaldırılmalıdır. Dayanışma grevi, siyasi grev, genel grev gibi uygulamaların önündeki her tür yasal/fiili engelleme kaldırılmalıdır.
- Lokavt ve sendikalaşma karşıtı bir şantaj unsuru olarak kullanılan toplu işten çıkarma yasaklanmalıdır.
- İşkolu esasına dayalı sendikacılığın yanı sıra işyeri esasına dayalı sendikacılık da serbest bırakılmalıdır.
- Sendikaların birlik ve federasyon gibi üst örgütlenmeler oluşturmaları önündeki kısıtlamalar kaldırılmalıdır.
- İşçilerin sendikalara üyelik önündeki engeller kaldırılmalı, emekçilerin örgütlenmesinde tam özgürlük sağlanmalıdır.
- Sendika üyeliği için işçinin beyanı yeterli sayılmalıdır. Sendika üyeliği önündeki her tür bürokratik düzenleme ve devlet kontrolü kaldırılmalıdır.
- Bütün sendikalara, örgütlü olduğu işyerlerinde çoğunluğa sahip olma zorunluluğu olmaksızın kendi üyeleri için Toplu İş Sözleşmesi yapma yetkisi verilmelidir.
- İşçi, memur, kadrolu, sözleşmeli gibi çalışanlar arasındaki ayrımlar ortadan kaldırılmalı, aynı işkolu ya da işyerinde çalışanlar aynı sendikaya üye olabilmelidir. Ayrım yapılmaksızın bütün çalışanların sendikal örgütlenme hakkı yasal güvenceye alınmalıdır.
- Sendikacılık bir meslek değildir. Sendikaların yönetiminde yer alanların iki dönemden fazla aynı görevde bulunmaları engellenmelidir. Profesyonel sendikacıların ücretleri, sektördeki ortalama ücret düzeyinin üzerinde olmamalıdır.
- Sendikaların siyaset yapması önündeki engeller kaldırılmalıdır.