Gücümüzün farkındayız, yeni bir ülke kuracağız!

Türkiye'de işçi sınıfının ayağa kalktığı en büyük tarihi dönemeç olan 15-16 Haziran'ın üzerinden yarım asırdan fazla süre geçti. 15-16 Haziran, sadece Türkiye işçi sınıfı tarihinin değil, aynı zamanda yeni bir ülke kurma iradesinin de en büyük günlerinden biriydi.
15-16 Haziran'da işçiler sadece kapatılmak istenen örgütleri DİSK için değil, eşitlik, özgürlük, bağımsızlık ve devrim için ayağa kalktı. Kendi hakları ile memleketin sorunları arasında bir fark olmadığını keşfeden işçiler, isterlerse "aşılamaz" denilen tüm barikatları aşabileceklerini gösterdiler.
 
Büyük ayağa kalkışın ardından geçen sürede Türkiye işçi sınıfını bugün daha büyük sınavlar vardır. Geçen yarım asırda işçi sınıfımız örgütsüz bırakılmıştır. Dün DİSK'e sahip çıkan işçiler için DİSK bugün sadece isimde vardır.
Sendikaların teslim alındığı, ülkenin dört bir yanının emperyalist güçlerce yağmalandığı bir dönemde emekçiler için tek çıkar yolun "insanca yaşam" çağrısının güçlenmesinden geçmektedir.
 
"Gücümüz birliğimizdedir" diyerek yola düşen işçi sınıfımızın gösterdiği yolun farkındayız.
 
"İnsanca bir yaşam, eşitlikçi bir düzen" çağrımız 15-16 Haziran'dan güç almaktadır.
 
Bugün de tıpkı 54 sene önce ayağa kalkan işçiler gibi ülkenin dört bir yanında direnen işçiler vardır. Bugün Malatya'da, Aydın'da ve ülkenin dört bir yanında direnen işçiler, yarın yeni bir ülke kurma mücadelesine büyük bir güç verecektir.
 
Sözümüz söz, gücümüzün farkındayız!
 
Yeni bir ülke, eşitlikçi bir düzen için sınıf tavrını koyacak!